Bu Blogda Ara

This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

25 Aralık 2010 Cumartesi

Sır gibi saklanan ilk isim!

Sarı-Kırmızılılar, orta sahasındaki krizi çözmek için Atletico Madrid’de forma giyen 24 yaşındaki yıldız oyuncuya yöneldi. İspanyol kulübünün ikna edilmesi için seferber olan yönetim kesenin ağzını da açtı!

21 Aralık 2010 Salı

Hidayet'ten mutlusu yok !

Hidayet, “Rüyada gibiyim. Dönmeyi çok istiyordum ve gerçekleşti. Bıraktığım yerden devam edeceğim” dedi.

Semih transferi gerçekleşecek mi?

Bir türlü Fenerbahçe'de birinci golcü olmayı başaramayan, sezon sonunda da sözleşmesi bitecek olan Semih'indevre arasında takımdan gitmesinesıcak bakmayan Kocaman, bu futbolcunun durumunu üzüntü ile karşılasa da ligin ikinci yarısında kendisinden yararlanma yoluna gideceğini bildirdi.

Simao krizi !

Kulübün CEO’su Gill’in, Başkan Cerezo’ya haber vermeden siyah-beyazlılarla masaya oturması, iki yöneticiyi birbirine düşürdü. Simao’nun ise ayrılmak istediği bildirildi

'Messi Stoke City'de bile oynayamaz'

Aston Villa ve Eveton'un eski golcüsü Andy Gray, Lionel Messi'nin Premier Lig'de forma giymesi durumundabaşarılı olamayacağını iddia etti

15 Aralık 2010 Çarşamba

www.oyunlar1ton.com sizlerle

merhaba arkadaşlar internete yayına giren oyun sitesi mükemmel bir site bekleriz. www.oyunlar1ton.com

5 Mayıs 2010 Çarşamba

KUPA SAHİBİNİ BULUYOR

Türkiye Kupası'nda final geldi çattı! GAP Arena'da nefesleri kesecek 90 dakika iki takım için de kritik önem taşıyor.

27 yıllık hasreti bitirmek isteyen Sarı Kanarya, geçen sezon Beşiktaş'ın yaptığını tekarlayarak sezonu çifte kupayla bitirmek istiyor.

Süper Lig'de bu sezon beklenenden uzak kalan Trabzonspor ise, finalde Fenerbahçe'yi devirerek hem gelirlerini arttırma, hem de Avrupa hedefini yakalama peşinde.

HASRET BİTECEK Mİ?

Ziraat Türkiye Kupası'nda finalde Trabzonspor ile karşılaşacak Fenerbahçe, 27 yıllık hasretini bitirmek istiyor.

Kupayı tarihinde sadece 4 kez müzesine götüren sarı-lacivertli ekip, en son kazandığı 1982-1983 sezonundan bu yana çıktığı 6 finali de kaybederken, bordo-mavili ekiple oynayacağı 7. finalde mutlu sona ulaşmayı hedefledi.

Turkcell Süper Lig'de bitime 2 hafta kala şampiyonluk yarışında en yakın rakibi Bursaspor karşısında 1 puan farkla (70-69) önde bulunan sarı-lacivertliler, lig mücadelesinde ortaya koyduğu performansı, bordo-mavili ekip karşısında kupa finaline de yansıtmak istiyor.

Bu sezon Türkiye Kupası ve ligde hedeflerine ulaşmak için 3 hayati sınav verecek sarı-lacivertli ekip, iki kulvarda da kupaya uzanmak istiyor. Christoph Daum'un, bu maçta sakatlığı bulunan Andre Santos'un yerine savunmanın solunda Vederson'a görev vermesi bekleniyor.

TRABZON 8. KUPA PEŞİNDE

En son Türkiye Kupası'nı 2003-2004 sezonunda Gençlerbirliği'ni 4-0 yenerek elde eden Trabzonspor, aradan geçen 5 sezon sonra kupayı müzesine yeniden götürmek istiyor. Daha önce kupayı 7 kez müzesine getiren bordo-mavililer, ilk kez finalde karşılaştığı Fenerbahçe'yi mağlup ederek 8. kez kupanın sahibi olmayı hedefliyor.

Maç öncesinde kupayı kazanmayı hedeflediklerini belirten başkan Sadri Şener ''Kupayı almaya gidiyoruz. Umarım iyi maç olur. Kupayı kulübümüze kazandırarak hem ekonomik gelirimizi artırırız, hem de UEFA'da ön eleme oynamayız'' dedi.

Teknik direktör Şenol Güneş, uzun süredir sakatlığı bulunan Tayfun'un haricinde tüm futbolcuları Şanlıurfa'ya götürdü. Bordo-mavili takımda Tayfun'un haricinde Selçuk İnan'ın forma giyip giymeyeceğinin maç saatinde netleşecek.

STAT: Şanlıurfa GAP Arena
SAAT: 15.45
HAKEMLER: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun, Halis Özkahya
YAYIN: TRT1 ve SPOR3.COM

FENERBAHÇE

Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Bilica, Vederson, Mehmet Topuz, Selçuk, Emre, Özer, Alex, Güiza

TRABZONSPOR

Onur, Serkan, Giray, Egemen, Cale, Selçuk (Ceyhun), Colman, Engin, Alanzinho, Burak, Umut

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Yedikleri gole sevindiler !

İtalya Ligi’nde son şampiyon İnter, deplasmanda Lazio’yu Samuel ve Motta’nın golleriyle 2-0 mağlup etti. Ev sahibi taraftarlar, yenilgiye maçı kazanmış kadar sevindi! Serie A’da bitime iki hafta kala Lazio’lu seyirciler, Olimpiyat Stadı’nda ezeli rakipleri Roma’nın şampiyon olmaması için takımlarının yedikleri her golden sonra büyük bir coşku yaşadı. Geçtiğimiz haftalarda Lazio, Roma’ya derbi maçında kaybetmiş ve Totti, ‘Lazio kümeye’ işareti yapmıştı. Buna çok sinirlenen Mavi-Beyazlılar, karşılaşmanın bitiş düdüğüyle birlikte konuk takım oyuncularını alkışladı. Milano ekibine, ‘Oyun bitti’ ve ‘Mourinho gerçek bir adam’ pankartlarıyla destek verildi.

Aradaki puan farkı iki

Serie A’da İnter puanını 76’ya çıkarırken, haftayı kayıpsız atlatan Roma da 74 puanla takibini sürdürdü. Günün diğer maçlarında Sampdoria, Livorno’yu Cassano ve Ziegler’le 2-0 geçerek 4. sıradaki yerini korudu ve Devler Ligi biletini elinde tuttu. Palermo da Siena’yı 2-1 yendi ve 61 puanla 2 puan önündeki Sampdoria’nın peşini bırakmadı. Şampiyonlar Ligi iddiasını yitiren Juventus ise Catania ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı.

Hasrete kim son verecek !

Şanlıurfa GAP Arena'nın ev sahipliği yapacağı ilk Türkiye Kupası finali öncesinde Fenerbahçe 27, Trabzonspor ise 6 senedir bu özlemi çekiyor.

Türkiye Kupası'na 27 yıldır hasret kalan Fenerbahçe, Trabzonspor ile yapacağı maçla birlikte 13. kez finalde mücadele edecek. Kupayı 1967-1968, 1973-1974, 1978-1979 ve son olarak 1982-1983 sezonunda toplam 4 kez kazanan sarı-lacivertliler, son 5 sezonda 4. kez final oynayacak. 47 yıllık kupa tarihinde daha önce 12 kez final oynayan Fenerbahçe, son 6 finalde üzülen taraf oldu.

Türkiye Kupasını en son 6 yıl önce müzesine getiren Trabzonspor, bugüne kadar tam 12 kez final oynadı. İlk kez 1974 yılında mücadele ettiği kupayı 1976 – 77, 1977 – 78, 1983 – 84, 1991 – 92, 1994 – 95, 2002 – 03, 2004 – 05 sezonlarında toplam 7 kez kazanan bordo – mavililer, Galatasaray'dan sonra en çok kupa kazanan takım olma unvanını da elinde bulunduruyor. 36 yıllık kupa tarihinde 5 kez finalde kaybeden taraf oldu. Bordo – mavililer son 5 yıldır da kupada finale yükselme başarısını gösteremiyordu.

FENERBAHÇE'NİN FİNALLERİ

Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası'nda final oynadığı sezonlar ve rakipleriyle yaptığı maçların sonuçları şöyle:

Sezon Maç Sonuç

1962-63 Fenerbahçe-Galatasaray 1 - 2

Galatasaray-Fenerbahçe 2 - 1

1964-65 Fenerbahçe-Galatasaray 0 - 0

Galatasaray-Fenerbahçe 1 - 0

1967-68 Fenerbahçe-Altay 2 - 0 (Şampiyon)

Altay-Fenerbahçe 1 - 0

1973-74 Bursaspor-Fenerbahçe 1 - 0 (Şampiyon)

Fenerbahçe-Bursaspor 3 - 0

1978-79 Altay-Fenerbahçe 2 - 1 (Şampiyon)

Fenerbahçe-Altay 2 - 0

1982-83 Fenerbahçe-Mersin İ.Y. 2 - 0 (Şampiyon)

Mersin İ.Y.-Fenerbahçe 1 - 2

1988-89 Fenerbahçe-Beşiktaş 0 - 1

Beşiktaş-Fenerbahçe 2 - 1

1995-96 Galatasaray-Fenerbahçe 1 - 0

Fenerbahçe-Galatasaray 1 - 1

2000-01 Fenerbahçe-G.Birliği 2 - 2 (3 - 6) (Penaltılarla)

2004-05 Galatasaray-Fenerbahçe 5 - 1

2005-06 Beşiktaş-Fenerbahçe 3 - 2 (Uzatmada)

2008-09 Beşiktaş-Fenerbahçe 4-2

TRABZONSPOR'UN FİNALLERİ

1974 - 1975 Trabzonspor- Beşiktaş: 1 – 0, Beşiktaş – Trabzonspor: 2-0

1975 - 1976 Galatasaray – Trabzonspor: 0-1, Trabzonspor – Galatasaray: 1-0 (5-4 pen. Galatasaray kazandı)

1976 - 1977 Trabzonspor – Beşiktaş: 1-0, Beşiktaş – Trabzonspor: 0-0 (Şampiyon)

1977 - 1978 Trabzonspor - Adana Demirspor: 3-0, Adana Demirspor – Trabzonspor: 0-0 (Şampiyon)

1983 - 1984 Trabzonspor - Beşiktaş 2-0 (Uzatmada), Beşiktaş – Trabzonspor: 0 – 2 (Şampiyon)

1984 - 1985 Galatasaray - Trabzonspor 2-1, Trabzonspor – Galatasaray: 0-0

1989 - 1990 Beşiktaş- Trabzonspor 2-0

1991 - 1992 Bursaspor – Trabzonspor: 3-0, Trabzonspor – Bursaspor: 5-1 (Şampiyon)

1994 - 1995 Trabzonspor – Galatasaray: 3-2, Galatasaray – Trabzonspor: 1-0 (Şampiyon)

1996 - 1997 Trabzonsp or – Kocaelispor:1-1, Kocaelispor- Trabzonspor: 1-0

2002 - 2003 Trabzonspor - Gençlerbirliği 3-1 (Şampiyon)

2003 - 2004 Trabzonspor - Gençlerbirliği 4-0 (Şampiyon)

13 AYRI TAKIM KAZANDI

Türkiye Kupası'nı 47 yıllık geçmişinde şimdiye dek 13 ayrı takım müzesinegötürdü. Kupada şimdiye dek Galatasaray 14, Beşiktaş 8, Trabzonspor 7, Fenerbahçe 4, Altay, Ankaragücü, Göztepe, Gençlerbirliği ve Kocaelispor 2'şer, Eskişehirspor, Bursaspor, Sakaryaspor ve Kayserispor da 1'er kez mutlu sona ulaştı.

REKORLAR HALA GALATASARAY'DA

Türkiye Kupası tarihinde rekorla son 5 sezondur finale çıkamayan Galatasaray'ın elinde bulunuyor. Sarı-kırmızılı ekip, şimdiye dek bu kupada 19 kez final oynarken, 14 kez kupayı müzesine götürmeyi başardı.

19 AYRI TAKIM FİNAL OYNADI

Türkiye Kupası'nın 46 yıllık geçmişinde daha önce 19 ayrı takım finallerde mücadele ederken, bunlardan 13'ü, en az 1 kez kupa sevinci yaşadı. Finale yükselip de kupayı şimdiye dek hiç kazanamayan takımlar ise Adana Demirspor, Boluspor, Mersin İdmanyurdu, Samsunspor, Antalyaspor ve Kayseri Erciyesspor. Bunun yanı sıra Kocaelispor 2, Sakaryaspor ile Kayserispor ise oynadığı tek finalde kupayı kazanma başarısını gösterdi.

TÜRKİYE KUPASI FİNALLERİ

Türkiye Kupası'nı şimdiye dek kazanan takımlar, sezonlara göre finallerdeki rakipleri ve maç sonuçları şöyle:

Sezon Kazanan Finalist 1.Maç 2.Maç

1962-63 GALATASARAY Fenerbahçe 2 - 1 2 - 1

1963-64 GALATASARAY Altay 0 - 0 3 - 0 (Hükmen)

1964-65 GALATASARAY Fenerbahçe 0 - 0 1 - 0

1965-66 GALATASARAY Beşiktaş 1 - 0

1966-67 ALTAY Göztepe 2 - 2 (Kurayla)

1967-68 FENERBAHÇE Altay 2 - 0 0 - 1

1968-69 GÖZTEPE Galatasaray 1 - 0 1 - 1 (Uzatmada)

1969-70 GÖZTEPE Eskişehirspor 1 - 2 3 - 1

1970-71 ESKİŞEHİRSPOR Bursaspor 0 - 1 2 - 0

1971-72 ANKARAGÜCÜ Altay 0 - 0 3 - 0

1972-73 GALATASARAY Ankaragücü 3 - 1 1 - 1

1973-74 FENERBAHÇE Bursaspor 0 - 1 3 - 0

1974-75 BEŞİKTAŞ Trabzonspor 0 - 1 2 - 0

1975-76 GALATASARAY Trabzonspor 0 - 1 1 - 0 (5-4 Pen.)

1976-77 TRABZONSPOR Beşiktaş 1 - 0 0 - 0

1977-78 TRABZONSPOR Adana Demirspor 3 - 0 0 - 0

1978-79 FENERBAHÇE Altay 1 - 2 2 - 0

1979-80 ALTAY Galatasaray 1 - 0 1 - 1

1980-81 ANKARAGÜCÜ Boluspor 2 - 1 0 - 0

1981-82 GALATASARAY Ankaragücü 3 - 0 1 - 2

1982-83 FENERBAHÇE Mersin İ.Yurdu 2 - 1 2 - 0

1983-84 TRABZONSPOR Beşiktaş 2 - 0 (Uzatmada)

1984-85 GALATASARAY Trabzonspor 2 - 1 0 - 0

1985-86 BURSASPOR Altay 2 - 0

1986-87 GENÇLERBİRLİĞİ Eskişehirspor 5 - 0 1 - 2

1987-88 SAKARYASPOR Samsunspor 2 - 0 1 - 1

1988-89 BEŞİKTAŞ Fenerbahçe 1 - 0 2 - 1

1989-90 BEŞİKTAŞ Trabzonspor 2 - 0

1990-91 GALATASARAY Ankaragücü 3 - 1 (Uzatmada)

1991-92 TRABZONSPOR Bursaspor 0 - 3 5 - 1

1992-93 GALATASARAY Beşiktaş 1 - 0 2 - 2

1993-94 BEŞİKTAŞ Galatasaray 0 - 0 3 - 2

1994-95 TRABZONSPOR Galatasaray 3 - 2 1 - 0

1995-96 GALATASARAY Fenerbahçe 1 - 0 1 - 1 (Uzatmada)

1996-97 KOCAELİSPOR Trabzonspor 1 - 1 1 - 0

1997-98 BEŞİKTAŞ Galatasaray 1 - 1 1 - 1 (5-3 Pen.)

1998-99 GALATASARAY Beşiktaş 0 - 0 2 - 0

1999-00 GALATASARAY Antalyaspor 5 - 3 (Uzatmada)

2000-01 GENÇLERBİRLİĞİ Fenerbahçe 2 - 2 (6-3 Penaltılarla)

2001-02 KOCAELİSPOR Beşiktaş 4 - 0

2002-03 TRABZONSPOR Gençlerbirliği 3 - 1

2003-04 TRABZONSPOR Gençlerbirliği 4 - 0

2004-05 GALATASARAY Fenerbahçe 5 - 1

2005-06 BEŞİKTAŞ Fenerbahçe 3 - 2 (Uzatmada)

2006-07 BEŞİKTAŞ K.Erciyesspor 1 - 0 (Uzatmada)

2007-08 KAYSERİSPOR Gençlerbirliği 0 - 0 (11-10 penaltılarla)

2008-09 BEŞİKTAŞ Fenerbahçe 4-2

G.Saray'a 2 hafta süre''

İspanya'da Valencia kulübünü yakından izleyen "Superdeporte" gazetesi, Mehmet Topal'ın transferi konusunda kısa zamanda Galatasaray'dan cevap gelmemesi halinde, kulübün alternatif arayışına başlayacağını ve ilk adayın Arjantinli Fabian Rinaudo olduğunu iddia etti.

Uzun zamandır Mehmet Topal ile ilgilenen Valencia'nın, Türk futbolcunun transferi konusunda çok net hareket ettiği ve en kısa zamanda anlaşma sağlamak istediği belirtilirken, "Galatasaray'ın kesin kararını vermesi için en fazla 2 hafta bekleneceği" kaydedildi. "Transferde limitinin ne olduğunu bilen Valencia, Topal için müzakerelerin uzamasını istemiyor" diye yazan Superdeporte, 24 yaşındaki Türk futbolcunun transferinde sorun çıkması halinde, Valencia'nın yeni orta saha oyuncuları aramak için başka takımlara bakacağını ileri sürdü.

Haberde, Valencia'nın Mehmet Topal'a alternatif olarak düşündüğü ismin Arjantin'in Gimnasia La Plata takımında oynayan 22 yaşındaki Fabian Rinaudo olduğu bildirildi. İspanyol gazetesi, Rinaudo'nun, Topal kadar ikna edici olmadığını, ancak gerek fiziği gerekse ekonomik olarak daha ucuza mal olmasından dolayı düşünüldüğünü yazdı.
İspanya'da bu zamana kadar verilen haberlerde, Mehmet Topal ile Valencia'nın 4 yıllık bir kontrat için ön anlaşma sağladığı, ancak Galatasaray ile görüşmelerde henüz sonuç alınamadığı öne sürülmüştü. Valencia'nın 4 milyon Avroluk teklifini reddettiği iddia edilen Galatasaray'a son olarak 5 milyon Avro önerdiği, futbolcu değişiminin de gündeme gelebileceği öğrenildi.

Sabrımızın karşılığını alacağız !

Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Galatasaray Dergisi'nin mayıs ayı sayısında yer alan, “Sabrımızın karşılığını alacağız” başlıklı yazısında Adnan Polat, “Galatasaray yönetimi olarak; kolaycı, günü her zaman kurtarabilen, insanlara şirin gözükecek bir yönetim modelini uygulamayı değil, tam tersine, zorlu ve uzun vadeli sonuçları olacak bir yola çıkma kararını işbaşına geldiğimiz ilk gün vermiştik” diye görüş belirtti.

Yönetim olarak iki ana hedefleri bulunduğuna dikkat çeken Polat, bir yandan kulüp ekonomisini düze çıkarma adına kalıcı tedbirler alarak, acı reçetesi de olsa var olan çarpıklığı düzeltmeyi, diğer yandan da kulüp ekonomisinin motoru olan amiral gemileri futbol şubesinde bir sezonluk değil, uzun vadeli bir bakış açısıyla, kendilerini zorlayacak da olsa yıllar içerisinde karşılığını alacakları bir yatırım yapmayı amaçladıklarını vurguladı.

Galatasaray'ın bu çalışmalara ihtiyacı olduğunu gördüklerini vurgulayan Polat, şu ifadeleri kullandı: “Çünkü tespitimiz, Galatasaray'ın gelinen noktada buna ihtiyacı olduğu yönündeydi. Kısacası hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve popülist politikaları takip etmek, kulübümüzü daha ağır bir noktaya götürebilirdi. Bunun cesaret gerektiren bir karar olacağının da farkındaydık. Ve bu temel stratejik kararı doğrusu hiç çekinmeden verdim. Birinci hedefimiz açısından bakarsak, varmaya çalıştığımız hedef noktaya giden yolu çok kısalttığımızı güvenle söyleyebilirim. Önümüzdeki 2-3 ay içerisinde tamamlamaya çalıştığımız şirket birleşmesi operasyonu ile 10 yıldır kulübümüzün yaşadığı en büyük sıkıntı tamamen ortadan kalkacaktır. Bu birleşmenin maliyetinin de umulanın çok altına tamamlanacak olması ayrıca sevindiricidir. Galatasaray, bugün ekonomik anlamda eskisinden de güçlü ve dimdik ayaktadır. Artık muhteşem görüntüsüyle ortaya çıkan yeni stadımız Türk Telekom Arena da yakın geleceğimizin imajını hepimize sunmaktadır.”

"SONUÇLAR MUTLU ETMEMEKTEDİR AMA..."

Adnan Polat, Galatasaray Futbol Takımı'nın bu sezon aldığı sonuçların hiç kimseyi mutlu etmediğini dile getirirken, “Ancak ligin son döneminde takımımızda gördüğümüz oyun, geleceğe yönelik olarak neler yapabileceğimiz konusunda artık bir fikir belirtmektedir” dedi.

“Her ne kadar alınan sonuçlar tatmin edici olmasa da, geniş ve uzun vadeli bakabilenler, geleceğin Galatasaray'ının futbolunu, dünya futbol ekolüne yaklaşan oyun anlayışının ip uçlarını alabiliyorlar” ifadesini kullanan Polat, yazısını şöyle tamamladı: “Bu konuda tepkiler ne kadar çok olursa olsun, biz günlük yaşamamaya ve sabırlı davranmaya kararlıyız. Yönetim olarak biz bu kararlığımızı bir kez daha herkese ilan ediyoruz. Bize inanın ve güvenin. Bunu yapabildiğimiz zaman, efsane takımların ve kadroların belli bir sürecin sonunda oluştuklarını hatırladığımız zaman, sabrımızın karşılığını alacağız. Başarı, bu süre sonunda gelir. Biz şimdi böyle bir süreçteyiz. Lig bitene kadar biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sezonun sportif muhasebesini yapıyoruz. Bulunduğumuz durumun nedenlerini doğru tahlil edip önümüzdeki sezona gerekli dersleri çıkarmış olarak gireceğiz. Alınacak bütün kararlarda bizim için Galatasaray'ın menfaatleri her zaman ön planda olacaktır. Bizim dışımızda olan nedenler de elbette gündemimizde bulunuyor. Ne yazık ki, bütün sezon yapıcı yaklaşımımızın ve desteğimizin karşılığında kaotik bir futbol düzeni ile yine baş başa kaldık. Yeni sezon başlamadan önce, bu konunun da enine boyuna tartışılmasını sağlayacak bir gündem maddesi oluşturulacaktır.”

29 Nisan 2010 Perşembe

Mourinho çıldırdı!

27 Nisan 2010 Salı

15 cm'den gol kaçırdı !

G.Saray'a ilginç kurallar geliyor

Bu maddeler Genel Kurul’dan geçerse Adnan Öztürk, Ünal Aysal gibi Polat’a rakip olabilecek isimler 3 yıl yöneticilik yapmadığı için aday olamayacak. Başkan ve yönetimi rencide edici açıklamalar da adaylığın önünü kesiyor... Başkanlık süresi 3 seneye çıkıyor...

Galatasaray’da tartışmalı bir döneme daha giriliyor... Başkan Adnan Polat ve
yönetiminin çağrısı doğrultusunda 29 Mayıs tarihinde ‘tüzük tadili’ için gerçekleştirilecek olan Olağanüstü Genel Kurul’unda değiştirilmesi istenen 59, 60 ve 115. maddeler kavga çıkaracak gibi görünüyor...

Zira bu maddelerin kabul edilmesi halinde bu sene başkan Adnan Polat’ın karşısına rakip çıkan Adnan Öztürk ya da camianın önümüzdeki dönemlerde başkanlığa hazırladığı Ünal Aysal gibi isimler aday bile olamayacak... Çünkü, her ikisi de G.Saray’da 3’er yıl yöneticilik yapmış değil...

Ayrıca bunu destekleyen bir başka unsur da ihraç konularıyla ilgili... Buna göre eğer mevcut başkanı yönetimini rencide edici açıklamalarda bulunan her kim olursa olsun, üyelikten ihraç edilecek ve aday olamayacak...

ÜYE ALIMI KISITLANIYOR

29 Mayıs’taki Genel Kurul’da tüzük tadili kabul edilirse kulübe üye kayıtlarındaki tarifeler de değişecek. Buna göre Galatasaray ilkokulu, lisesi, üniversitesi gibi okullardan mezun olanlar, onların yakınları, kulüp sporcu ve yakınlarına öncelik verilirken dışardan girişlere büyük bir sınırlama getirilecek.

ALİ SAMİ YEN KOMPLEKSİ!

Türk Telekom Arena olarak yapılan yeni stadın ismine kanunlar gereği Ali Sami Yen ismini veremeyen yönetim, bunun için masum bir hileye (!) başvurdu. Buna göre tüzüğe de yansıtılan konuda, Türk Telekom Arena Stadı’ndaki kompleksin adı Ali Sami Yen Kompleksi olacak.

İŞTE O MADDELERİN İÇERİĞİ

Serdar isyan etti!

Radyospor’da Özgür Sancar’la Haber Özel Programı’na katılan Serdar, bu sezon sadece 3 maçta 11’de yer aldığını, bir kez 90 dakika oynayabildiğini belirterek, oynadığı maçlarda ise başarılı olduğunu, tek eksiğinin “gol” olduğunu söyledi.

Bu hafta içerisinde yönetimle son kez masaya oturacaklarını ifade eden Serdar Özkan, “Bu hafta takımda kalıp kalmayacağım belli olacak. Tek isteğim oynamak. 23 yaşındayım önüme bakmak zorundayım. 1 maç oynuyorum 5 maç oynamıyorum. Türkiye’de genç futbolculara haksızlık yapılıyor. Bana, Arda’ya, İbrahim Kaş’a haksızlık yapılıyor.” dedi.

SÖZLEŞME İMZALAMADIM DİYE AİLEME KÜFRETTİ

Sivasspor maçındaki yaşanan olayı Radyospor'da anlatan Serdar Özkan, "Bir seyirci bana küfretti, ben de dedim ki üstümde Beşiktaş forması var, bana nasıl küfür ediyorsun. Yanındaki sağduyulu taraftarlar da küfür eden kişiyi susturdular ve olaydan duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Sağduyulu davranan taraftarlarımıza teşekkür ediyorum." dedi.

Taraftarın galibiyet istediğini; ancak kensinin Sivasspor maçında herhangi bir suçu bulunmadığını kaydeden Serdar Özkan, "Sanırım küfreden taraftar, henüz yeni sözleşme imzalamamış olmamdan dolayı küfretmiş. “Sözleşmeyi imzala” dedi, arkasından ağza alınmayacak bir küfür etti. Tepki göstermeme bile kızıyorlar. Bir insana yolda giderken, annesine-babasına küfretseniz o insan tepkisiz kalabilir mi? Gözümün içine baka baka aileme küfretti ve bu kişi benim yaşımda biriydi." şeklinde konuştu.

HAKEM HATALARI LİGDEN KOPMAMIZA NEDEN OLDU

Takımın bu sezonki performansını da değerlendiren Serdar Özkan, "Sezona takım olarak kötü başladık. Sonradan toparladık; fakat son iki üç haftada yapılan bariz hakem hataları nedeniyle ligden koptuk. Bütün sezon boyuncu çalışıyorsunuz, koşmaktan çiğeriniz patlayacak duruma geliyor. Açıkçası böyle küçük hatalardan dolayı emeklerinizin heba olması bizi çok üzdü." dedi.

İYİ OYNADIM TEK EKSİĞİM GOL ATAMAMAKTI

Bu sezon çok az şans bulduğunu ifade eden Serdar Özkan şöyle devam etti: "Oynadığım maçlarda da iyi oynadım. Kötü oynadığımı düşünmüyorum. Tek eksiğim gol atamamaktı. O golleri atsaydım, kimse bana bugün kalkıp bir şey demezdi; diyemezdi. Her şeyden önemlisi çok fazla forma şansı bulamadım. Üç kere bile 11’de başlamadım. 90 dakika oynadığım maç sayısı sadece bir. Eğer gerekli şans verilseydi, son vuruş açısından da sorun yaşamazdım. İnsan oynadıkça özgüven kazanır. Ben 1 hafta oynuyorum, üç hafta beş hafta oynamıyorum. 1., 2., 3. maçlarda oynamıyorum, 4. maçta oynuyorum, ondan sonra bir 5 maç daha oynamıyorum. Bu tabloda bir futbolcu nasıl konsantre olabilir ki (?)"

TEK İSTEĞİM OYNAMAK

Tek isteğinin futbol oynamak olduğunu vurgulayan Serdar Özkan, "Bu konuyu teknik direktörümüz Mustafa Denizli’yle konuşmadım. Hocanın takdiridir deyip geçtim. Kendisiyle bu konuyu yüz yüze konuşmadık; ama bildiğim kadarıyla takımda kalmamı istiyor. Ama ben 23 yaşında bir futbolcuyum. Oynamak istiyorum. Bir maç oynayıp 3 maç oynayamayacaksam bu işin içinden nasıl çıkacağız. Oynamak istiyorum. Bu kadar açık." şeklinde konuştu.

Sözleşme imzalayıp imzalamayacağı konusunda bu hafta içerisinde son bir görüşme olacağını söyleyen Serdar Özkan, "Anlaşma sağlar mıyız, sağlayamaz mıyız bilmiyorum; ama beni Serdar Özkan yapan Beşiktaş takımıdır. Ben Beşiktaş’a imza atmam diyemem ki; ama 23 yaşındayım ve önüme bakmak zorundayım. En güzel yaşlarımda kulübede oturmak istemiyorum. Bakalım yönetici büyüklerim bana ne diyecekler, ben sadece bu hafta yapılacak görüşmeye kanalize oldum. Onun dışında Avrupa’ya mı gideyim yoksa Türkiye’de bir takıma mı gideyim diye düşünmedim. Ne olup, ne bitecek hepimiz göreceğiz." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE GENÇ FUTBOLCULARA HAKSIZLIK YAPILIYOR

Türkiye'de genç futbolcuların haksızlığa uğradığını iddia eden Serdar Özkan, "Arda yaşıyor, ben yaşıyorum, İbrahim Kaş yaşıyor, eminim Necip Uysal da yaşayacak. Bir de insanlar altyapıdan oyuncu çıkmıyor diyorlar. Ben soruyorum, altyapıdan gelen futbolculara sahip çıkılıyor mu? Yabancılara gösterilen tolerans bize gösteriliyor mu?

Bir yabancı futbolcu çıkıp geziyor, kimse bir şey demiyor; ancak biz gezince olay oluyor. Neden geziyor, neden dışarıda diye sorguluyorlar. Arda Turan bana kardeşim kadar yakın, ailemin bir parçası gibi. Babamla, ablamla ne konuşuyorsam onunla da her şeyi konuşuyorum. O da bugünlerde böyle şeylere maruz kalıyor. Atlatacaktır bu durumu." şeklinde sözlerini bitirdi.

Fanatik

24 Nisan 2010 Cumartesi

Elano üzerine hesaplar!

Manchester City’den 7 milyon Euro’ya transfer edilen tecrübeli futbolcunun Dünya Kupası için milli takıma çağrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.

İşte Sarı-Kırmızılı yönetim, bu oyuncunun Dünya Kupası’nda iyi bir grafik çizmesini ve fiyatını artırmasını ümit ediyor. Böylece, Elano’yu kâr ederek satmayı hesaplıyor.

Alex, Fener’in her şeyi!

Sambacı, bu sezon Bursa, Beşiktaş, G.Birliği, G.Saray ve A.Gücü maçlarında attığı gollerle Kanarya’yı galibiyete uçurdu, ayrıca yaptığı asistlerle ekstra puanlar da kazandırdı

Fenerbahçe’nin Brezilyalı yıldızı Alex geçen yıllarda olduğu gibi bu sezon da takımını sırtlamaya devam ediyor. Yarınki kritik Kasımpaşa maçı öncesinde Lacivert-Beyazlılar’ın hocası Yılmaz Vural’ın “Galibiyet için Alex’i durdurmamız lazım” dediği Sambacı, ligde geride kalan 30 haftada attığı goller ve yaptığı asistlerle Sarı-Lacivertliler’e ekstra puanlar kazandırdı. Alex, 5.haftada 1-0’lık Bursa maçında attığı golle tek başına Kanarya’ya ilk 3 puanını getirdi.

ÜÇ MAÇTA DUBLE YAPIP 6 PUAN KAZANDIRDI!..

Kanarya’nın Brezilyalı kaptanı, 8. haftada 3-0 galip kapatılan G.Birliği karşılaşmasında 2 gol birden attı. Ardından 10. haftada Kadıköy’deki Galatasaray derbisinde ezeli rakiplerinin filelerini yine 2 kez havalandırdı. 16. haftada da Ankaragücü ağlarını 2 defa sarsttı. Bu üç müsabakada attığı 6 golle alınan 9 puanın mimarı olan Alex, 22. haftada 3-2 kaybedilen Bursa, 23. haftada 2-1 yitirilen İstanbul BŞ maçlarında da 1’er gol attı ama bunlar puan getirmedi.

"KASIMPAŞA’YI YENMEMİZ GEREKİYOR"

Geçen haftaki Beşiktaş derbisinde 3 puanı getiren tek golü kaydeden Sambacı, golleriyle 10’u direkt 15 puanda başrol oynarken, yaptığı 11 asistle de ekstradan 7 puan kazanılmasını sağladı. Kasımpaşa maçının zor geçeceğini belirten Alex, “Şampiyon olmak istiyorsak, bu maçı kazanmamız gerekiyor. Golü kimin attığı hiç önemli değil. İsterse Volkan atsın” dedi.

Aslan'a 'Örümcek adam'

Galatasaray'da yönetim kale için resmen düğmeye bastı. Taraftarın ardından teknik direktör Frank Rijkaard'ın da kafasından sildiği Leo Franco ile yola devam etmeyecek sarı-kırmızılılar, aradığı file bekçisini Fransa'da buldu. Ligue 1 ekiplerinden Saint Etienne'nin "Spiderman (Örümcek Adam)" lakaplı kalecisi Jeremie Janot, listenin ilk sırasında. Giydiği ilginç formalar ve maç öncesi yaptığı şovlarla Fransız taraftarların sevgilisi olan Janot, tam 14 yıldır kalesini koruduğu Saint Etienne'nin bayrak adamı.

'TRİBÜNLERİN SEVGİLİSİ OLUR'

Sarı-kırmızılı yöneticilerin, Rijkaard'dan onay bekledikleri ve 1.76 boyundaki 32 yaşındaki kalecinin transferini bitirecekleri ifade edildi. Yeşil-beyazlı kulübüyle 1 yıl daha sözleşmesi bulunan Jeremie Janot'u Galatasaray'a tavsiye eden menajer Tarık Yalçın, "Çok çılgın bir kaleci. Galatasaray'a gelirse, tribünlerin sevgilisi olur" diyerek transfere yeşil ışık yaktı.

Milan Baros yuvadan uçuyor

Gelecek sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Milan Baros’un Galatasaray yönetiminin 2 yıllık yeni mukavele önerisine “Evet” dememesi endişeye yol açtı.

Başta Alman kulüpleri olmak üzere İngiltere ve İspanya’dan da teklifler alan Çek golcünün “Avrupa’ya dönebilirim” şeklinde mesajlar vermesi yöneticilerin canını sıkıyor. Milan Baros’un nikah tazelememesi halinde önümüzdeki sezon tıpkı Avustralyalı yıldız Harry Kewell gibi bonservis bedeli olmadan ayrılma ihtimali doğacak.

HtSpor'da yer alan haberde, Baros için şimdiden önlem almak isteyen Cimbom, Çek golcüye yıllık 2.5milyon Euro’dan 2 yıllık bir sözleşme teklifi götürmüştü. Baros’un bu öneriye hemen “Tamam” diyeceği düşünülürken, “Sezon sonunu bekleyelim” yanıtının alınması yöneticileri paniğe sokmuştu. Yıldız oyuncunun menajeri ile yapılan görüşmelerden de şu ana kadar bir sonuç çıkmazken, Baros’un başta Bundesliga’nın önemli temsilcilerinden biri konumundaki Hoffenheim olmak üzere birkaç İngiliz ve İspanyol kulübünden de teklif aldığı ortaya çıktı.

TRANSFERİN MERKEZİ BAROS

İyileştikten sonra yeniden çıkışa geçen, taraftarın da sevgilisi olan Çek forvetin sözleşmesini uzatıp rahatlamak isteyen Sarı-Kırmızılılar, Avrupa kulüplerinin ilgisi nedeniyle Baros’u ikna turlarına hız verdi. Kiralık olarak alınan Jo’yu Manchester City’ye geri gönderecek olan futbol şubesi, Baros’u takımda tutup yanına iyi bir partner almak istiyor. Forvet bölgesindeki transfer harekâtına Baros’un kararına göre yön verecek olan yönetimin, Çek futbolcunun ayrılmak istemesi ihtimaline karşılık ‘B planı’ arayışlarına başlaması bekleniyor

Çağlar tamam gibi

Bir yandan ligde ‘çıkmayan candan ümit kesilmez’ misali Şampiyonlar Ligi vizesi kovalayan Galatasaray, diğer yandan yeni sezonun takımını oluşturma çalışmalarını sürdürüyor.

Jo, Kewell, Leo Franco, Ayhan, Barış ve talibi çıktığı takdirde Elano Blumer ile yollarını ayırmaya hazırlanan Cim Bom, Keyserispor’un stoperi Ali Turan, Altay’ın orta sahasında görev yapan ve oyunun iki yönünü de oynayabilen ismi Musa Çağıran’ın ardından, şimdi de Denizlispor’un solbeki Çağlar Birinci’yi renklerine katmak üzere...

Takımı ile olan sözleşmesi 2011 Mayısı’nda sona erecek olan Çağlar için önümüzdeki günlerde Denizlispor Yönetimi’nin kapısını çalacak olan Galatasaray, bu transfer için geçen sezon da çok uğraşmış, ancak para+takas teklifini kabul ettirememişti.

Şartlar Cim Bom’un lehine değişti

Ancak bu kez şartlar daha farklı. Çünkü Denizlispor’un bu dakikadan sonra Süper Lig’de tutunması çok zor... Bu nedenle paraya da ihtiyacı olan Yeşil-Siyahlı yönetimin, milli futbolcusuna Galatasaray’a gitmesi için vereceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Mevkiinin en iyilerinden

Son yıllarda ülkemizde nadir yetişen sol beklerden biri de hiç kuşkusuz Çağlar Birinci’dir. Güçlü, dayanıklı, çabuk, süratli ve şutör özelliklere sahip olan genç futbolcunun bir diğer meziyeti de, defansın diğer mevkiilerinde de oynayabilmesidir. Top tekniğinin yüksek olması ve geriden oyun kurabilme yeteneği nedeniyle her teknik adamın takımın görmek istediği bir futbolcudur.

Geçtiğimiz sezonlarda sakatlık problemleri yaşaması nedeniyle zaman zaman sahalardan uzak kalmasına karşın, bu sezon yakaladığı istikrar ve form düzeyiyle bu sıkıntısını gidermiş görünüyor. Fatih Terim zamanında A Milli Takım’a da alınan Çağlar Birinci, hücuma verdiği katkı nedeniyle önünde oynayan futbolcuyu da rahatlatan bir yapıya sahip. Transfer edilmesi durumunda büyük bir ihtimalle Frank Rijkard’ın ilk 11’deki ilk tercihi olacaktır.

Fener'de 3 yabancı yolcu!

Sarı-Lacivertliler yeni sezon için en az 3 yabancı futbolcu alacak.Bunlardan 2’si kanat diğeri ise defans oyuncusu olacak. Roberto Carlos’un gidişi ile birlikte 1 yabancı kontenjan hakkı bulunan Fenerbahçe’de Deivid ile de sezon sonu yollar kesin olarak ayrılacak.

Böylelikle 2 yabancı kontenjan hakkı elde edilmiş olunacak. Ayrıca uzun süredir düşünülen defans oyuncusu için de çalışmalar hızlandı. Özellikle Bilica’nın saha içindeki güven vermeyen hareketlerinin yanı sıra Beşiktaş maçında yaptığı centilmenlik dışı hareket de yönetim ve camianın tepkisini çekti.

Bir anlamda Brezilyalı yıldız bu son davranışıyla kazdığı kuyuya düştü. Bu yüzden yönetim ve sportif direktör Aykut Kocaman bu bölgeye daha kontrollü oynayan ve kritik anlarda takımı yalnız bırakmayacak bir defans oyuncusu için arayışlara girmiş durumda.

CRISTIAN VE GÜİZA DA GİDEBİLİR

Yönetim ayrıca bu 3 bölge dışında Cristian Baroni ve Daniel Güiza’yı da gönderebilir. Sarı-Lacivertli yöneticiler, 2 yıldız için politikalarını belirledi. Cristian ve Güiza, istenilen rakamların verilmesi halinde sözleşmeleri devam etmesine rağmen elden çıkarılacak. Eğer böyle bir durum meydana gelirse özellikle Güiza konusunda takasın da gündeme

Yine yakacaklar!

Beşiktaşlı taraftarlar bugün dev bir organizasyona daha imza atıyor... Son Fenerbahçe maçında yaşanan olayların ardından isyan bayrağını açan ve federasyona yürüyen Siyah-Beyazlılar, bugün ise takımlarını bağrına basacak.

Dev bir meşale organizasyonu düzenlemeye hazırlanan Beşiktaşlı taraftarlar, takım otobüsünün Beşiktaş semtinden geçeceği güzergahları meşale konvoylorıyla donatacak. Organizasyon Çarşı Grubu’nun forumundan “Yakıyorsak, aşkımızdan! Hepimiz Eyjafjallajokull’uz” sloganıyla duyurulurken, İzlanda’da patlayan yanardağa da göndermede bulunuldu.

Yapılan duyuruda “Şampiyon Beşiktaşımız’ı, Sivas maçı öncesinde semtimizden stada kadar meşalelerle götürüyoruz” ifadesi yer alırken, taraftarlar kötü günde de takımlarının yanında olduklarını göstermeyi planlıyor. Siyah-Beyazlılar’ın da organizasyona büyük destek verdikleri gözlenirken, “Şampiyonluğa giderken de yaktık, bugün de yakarız. Sonuna kadar Beşiktaş” şeklindeki görüşleri internet sayfalarını süslüyor.

En son 4 Nisan 2009’da!

Organizasyonu mail yoluyla dünya basınına da duyuran Beşiktaşlılar, “Bu, gasp edilen emeklerin sevgimizi bitiremeyeceğinin haykırışıdır” diyorlar. Geçen sene de 4 Nisan’daki Kayserispor maçı öncesi benzer bir organizasyon düzenlenmiş ve 10 bin kişi ellerinde meşalelerle takımı karşılayarak Beşiktaş’ı mahşer yerine çevirmişti.

'Beni neden gönderdiğini açıklasın'

“Şimdi ‘İnancımdan dolayı beni gönderdiler’ ya da ‘Göndermediler’ polemiğini açmaya gerek yok. Ancak Polat, beni niçin gönderdiklerini birçok ortamda söylemesine karşın bugünkü şartlar altında ‘Evet, Hakan’ı bundan dolayı gönderdim’ deme cesaretine sahip değil...”

“Vicdan muhasabesini kendi içinde en çok yapan insanlardan biri olarak,
öncelikle sayın Adnan Polat’ın açıklamalarına çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Aramızda kendisinin de söylediği gibi G.Saray için paylaştığımız çok şey var... Ama açıklamalarının inançlarla ilgili bölümüne, bende kalmasını istediğim ama yaşadığım şeylerden dolayı katılmadığımı ve aynı fikirde olmadığımı açıkça söylemek istiyorum.

Burada, ‘İnancımdan dolayı beni gönderdiler’ ya da ‘Göndermediler’ polemiğini açmaya gerek yok. Ancak beni neden gönderdiklerini aslında kendisi de birçok ortamda ve şahitler huzurunda söylemesine karşın bunu kamuoyu önünde söyleyememesi de aslında çok açık. Tabii ki bugünkü şartlar altında ve konjonktürde, kimse “Evet, Hakan’ı bundan dolayı gönderdim” deme cesaretine sahip değil. Fakat bir insan yaptığı şeyin arkasında duracak. Sporculuk hayatımda

Ulu Önder Atatürk’ün ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’ sözünü eksiksiz yerine getirmeye çalıştığım için şimdi tüm kamuoyundan özür diliyorum... Sportif açıdan yetersiz olarak gönderildiğim iddiasına gelince...

Ben hiçbir zaman ‘G.Saray’da kalmalıydım’ demedim. Günü geldi, ben de ayrılacaktım. Ayrılırkenki usule olan itirazımı, tüm kamuoyu ve medya hasbelkader anlamıştı zaten... Ayrılacağını 6 ay önceden söylemiş bir insanı geri çevirip “Hakan bu kulüpten istediği zaman ayrılır” diyenlerin, şimdi yaşımı ve performansımı bahane etmeleri de şaşılacak bir durum. 37 yaşında takımın en fazla gol atan ve asist yapan oyuncularından biriyken gönderilmem sorgulanması gerekirken, maalesef birçok kişinin işine gelmesi nedeniyle irdelenmedi. Bu şekilde hem kulüpten hem de sene sonunda oynanacak olan Avrupa Şampiyonası’ndan uzaklaştırılmış oldum.”

ADNAN POLAT NE DEMİŞTİ?

“Hiçbir futbolcunun ibadeti ile ilgili yorum yapmadım. Aksine yollarını açtım. Hakan’la güzel günlerimiz, kötülerden fazla. Kendisini ben getirdim, yine ben gönderdim. G.Saray menfaatleri gereği 37 yaşında olması nedeniyle daha fazla yararlı olamayacağını düşündüm. Zaman zaman olumsuz yorumlarını görüyorum. Ama o benim kardeşim. Beni rencide edici sözler kullanmayı doğru buluyorlarsa (Hakan Şükür, Hakan Ünsal ve Hasan Şaş) onların vicdanlarına bırakıyorum.”

‘BiZ VİCDANSIZIZ DA ONLAR MI ÇOK VİCDANLI?’

“Bizi vicdanla sorgulayanlar, şu anda tribünlere beste olan Metin Oktay’ın rekorlarını da geçmiş bir insanın müzede bir çorabının dahi olmamasının anlamını çok iyi bilirler ve ne anlatmak istediğimi aslında çok iyi anlarlar.

Biz vicdansızız da onlar mı çok vicdanlı? Geçmişte onların yerli ve yabancı oyuncular arasındaki ödeme konusundaki vicdansızlıklarını vicdana dönüştüren bizler, Galatasaray’ın başarısı için yokluk anlarında birçok arkadaşımla beraber G.Saray sevgisiyle hareket ettik. Kendilerinin yapamadıkları ve benim kendi cebimden çıkarıp futbolcu kardeşlerime verdiğim primlerin şimdi ‘Onları vicdanlarına bırakıyorum’ sözleri ile açıklanmasını da üzüntü ve hayretle karşılıyorum.”

'İYİ YÖNETEMİYOR, KENDİSİNİ KURTARMAYA ÇALIŞIYOR...’

“Sayın başkanın 2 senedir çok büyük maliyetlerle kurulan kadroları iyi yönetememesinin suçu,medya tarafından başka yerler hedef gösterilip (Bunda da Murat Yalçındağ’ın çok büyük payı var) hep kendi getirdikleri oyuncu ve teknik kadrolara yıkılmaya, işin içinden sıyrılınmaya çalışılıyor.

Bu da başarıyla gerçekleştiriliyor. Ben yine başkanın bu tip şeylerle, beni de içine çekerek gündemdeğiştirmesini iyi bir taktik olarak görüyorum. Hal böyle olunca haklı eleştirileri vicdana bırakmasını, benim gibi birçok oyuncuya ve antrenöre yapılan duygusuzlukların bugün benim vicdanımla kıyaslanmasını kesinlikle kabul edemem.

Beni tanıyanlar ne kadar vicdanlı ve samimi olduğumu çok iyi bilirler. Beni çok sevdiğini iddia eden bir insanın bu duygularla kendisini kurtarma çabasını doğru bulmadım. Bu yönetimin uzun zamandır ‘Nasıl gündemi değiştirip de başarısızlığı birinin üzerine yıkarız?’mantığıyla toplandığını herkes gibi ben de görüyorum.

Burada yönetimde uzun zamandır dillendirilen gerçek sihirbazın kimolduğunu damerak ediyorum. Öyle ki bu gerçek sihirbaz aslında her kimse, havaalanlarında karşılanan ve şu an eleştirilen o futbolcuları getiren ve şu anda gündemde olmamalarını bile kaybedebilen bir sihirbaz olsa gerek!”

‘PARA ALIP YATAN OYUNCULARDAN MI İSTİYORLAR?'

“Benim için ‘Oynamadığı zaman kapris yapıyor, sorun çıkarıyor’ diyenlere de
soruyorum. Oynamadığı zaman çok mutlu olan, maç başına değil de garanti para
alıp yatan oyunculardan mı istiyorlar, yoksa bizim gibi oynamak için her şeyini veren ve o gelen yabancıların 10’da 1’ini kazanan, oynamadığında Galatasaray için üzülen oyuncuları mı? Aslında bunu son yapılan Jo protestosundan sonra bir kez daha anlamanın haklı gururunu yaşıyorum.”

‘15 PUAN FARK OLMALIYDI’

“Keşke söz vermemiş olsaydım da rahmetli Özhan Canaydın’ın kendisine ve
bizlere yapılanlar hakkında söylediklerini anlatma şansım olsaydı. G.Saray’ı çok sevdiğim için bugün yapılan yanlışları, hatta hatta birçok kesim tarafından gündem değiştirilerek yazılmayan yanlışları dilimin döndüğünce anlatmaya çalışıyorum.

Şu an 15 puan farkla şampiyon olması gereken bir kadro, doğru yönetilip bazı tavizler verilmeseydi, rakiplerin puan kaybetmesini bekleyeceğine, şampiyonluğu da alıp götürmüş olacaktı